Azra, elini beline koyup alaycı bir tavırla, “Bu kağıtlarda o kadar önemli bir şey olsa sen onları birilerinin elinde gezdirmezsin. Beni korkutacağını sanıyorsan yanılıyorsun. Dedim sana, benden uzak dur ve bir daha şirkete falan kimseyi yollama.”
“Azra... ileri gidiyorsun.”
“Beni yanında isteyen sendin. O yüzden şimdi saçma sapan tavırlarına eyvallah edeceğimi sanmıyorsun değil mi? Ben gidiyorum.” O arada kendisi için hazırlanmış çalışma masasının önüne gitti. Kendisine ait olan bir iki parça eşyayı, not defterlerini ve kalemlerini aldı. Kapıya gittiğinde arkasını dönmeden sesini de yükselterek, “Pisliğinde boğul.” dedi ve çıktı.