2003- 2008
Aslı ile Ercan ilişkileri başladıktan birkaç ay sonra aynı evde yaşamaya başladılar. O yıl Ercan, tıbbı bitirmişti. Ama uzmanlık eğitimine başlamadan askerliğini yapmak istemişti. Aslı ile evliliği askerlik dönüşüne planlıyorlardı.
Ercansız bir hayat düşünmeyen Aslı, asker yolu gözlemenin acısını daha şimdiden duymaya başlamıştı.
Üç ay sonra Ercan yedek subay olarak birliğine katıldığında Aslı, günlerce gözyaşı dökmüş, Alize’nin hışmına uğramıştı. Er olarak yapanların sevgililerini düşün de kendine gel, diyordu. Yine de tüm bu süreçte uzaktan da olsa tek dayanağı Alize idi. Ekrana bakarak karşılıklı ağlıyorlar, sonra da birbirlerini avutuyorlar, en sonunda da ağlarken gülerek iyi geceler diliyorlardı.
Üç ay sonra Ercan yedek subay olarak birliğine katıldığında Aslı, günlerce gözyaşı dökmüş, Alize’nin hışmına uğramıştı. Er olarak yapanların sevgililerini düşün de kendine gel, diyordu. Yine de tüm bu süreçte uzaktan da olsa tek dayanağı Alize idi. Ekrana bakarak karşılıklı ağlıyorlar, sonra da birbirlerini avutuyorlar, en sonunda da ağlarken gülerek iyi geceler diliyorlardı.
Ercan’ın uzmanlık eğitimine başlaması ile yaz tatillerinin rutini de değişmişti. Sonraki üç yaz Çeşme’ye tek gitmiş, Aslı kısa süreli olarak ona katılmıştı. O zamanları da Ercan’ın izinlerine denk getirmişlerdi. Tek sorun Ercan’ın ailesi ile kalmasıydı. Aslı henüz aile ile tanışmamıştı. Ercan karısı olacak kadın hakkında kötü düşünülmesini istemediği için ilişkilerini gizliyordu. Ailesi modern yaşamı anlamazdı.
Yirmi üç yaşına gelmiş iki genç kız romantik evlilik teklifleri alacaklarını düşünüyorlardı. Aslı’nın evlenme teklifi hayali; keman eşliğinde, lüks bir lokantanın mumla aydınlatılmış ortamında, tek taş bir yüzükle teklif edilmesiydi. Alize de ona hayal dünyan ne kadar sığ, şöyle balonla uçarken falan teklif etse ya, diye takılıyordu. Aslı, hayallerine yakın bir teklif aldı. Tek farkla, Beyoğlu’nda, bir binanın çatısında bulunan, Çigan müziği ile meşhur, bir lokantada geldi teklif. Aslı’nın zaten hayır deme ihtimali yoktu. Ercan’ın ailesi ile tanıştırması, sonra kız isteme derken, iki aşık neredeyse cendereye girmiş gibi bunaldı.
Yirmi üç yaşına gelmiş iki genç kız romantik evlilik teklifleri alacaklarını düşünüyorlardı. Aslı’nın evlenme teklifi hayali; keman eşliğinde, lüks bir lokantanın mumla aydınlatılmış ortamında, tek taş bir yüzükle teklif edilmesiydi. Alize de ona hayal dünyan ne kadar sığ, şöyle balonla uçarken falan teklif etse ya, diye takılıyordu. Aslı, hayallerine yakın bir teklif aldı. Tek farkla, Beyoğlu’nda, bir binanın çatısında bulunan, Çigan müziği ile meşhur, bir lokantada geldi teklif. Aslı’nın zaten hayır deme ihtimali yoktu. Ercan’ın ailesi ile tanıştırması, sonra kız isteme derken, iki aşık neredeyse cendereye girmiş gibi bunaldı.
Aslı’nın ailesi zaten bekledikleri bu haber ile çalışmalara hız verdiler. Nişanı kız tarafı yapar, muhabbetleri ikisini deli etse de, en sonunda İstanbul’un seçkin otellerinden birinde çok güzel bir nişan töreni ile ilişkileri ilk resmiyetini kazandı. Uzmanlık eğitimlerinin yoğunluğu yüzünden bir yıl kadar nişanlı kalan çift tam düğün hazırlıklarına başladığında Aslı’nın babası Mustafa Bey vefat edince, düğün ertelenmiş, Ercan, nişanlısının acısı hafifleyene kadar annesi ile kalmasına da ses çıkarmamış, kendisi de yeniden derslere gömülmüştü. Gece gündüz çalışıyor iyi bir beyin cerrahı olmak için çok uğraşıyordu. Daha şimdiden özel hastaneler bu geleceği parlak cerrahın peşine düşmüştü.
Alize yine arkadaşının avutucusu rolüne soyunmuştu. Aslı’nın babası kalp krizi geçirip aniden vefat ettiğinde, İngiltere’de çalışmaya başladığı, büyük şirketlere ekonomik danışmanlık hizmeti veren firmadan izin almış, on beş gün arkadaşının yanında kalmıştı. Kendi ailesi ile bile Aslı’nın evinde görüşmüştü. Ayrılmaz ikili olarak bilinen iki arkadaşın bu halleri Alize’nin ailesine çok normal görünüyordu. Sonra ise her gün ve gece yine web cam ile arkadaşına ulaşmıştı.
Babasının ölümünün üstünden bir yıla yakın zaman geçtiğinde Ercan teklifini yenilemiş, Aslı da yeniden kabul etmişti. Elbette tüm bunları uzaktan da olsa takip eden Alize, Ercan'ın aşkından da Aslı'nın sevgisinden de şüphe etmediği için geride kalan zamanın bu âşıkları daha da yakınlaştırdığını biliyordu.
Aslı, büyük bir yayın kuruluşunda gazetecilik yapıyordu. Ve artık anne olmak istiyordu. Ercan'ın da aynı fikirde olmaması düşünülemezdi. Uzakları yakın eden arkadaşlıkları eski yakınlığında devam ediyordu. Tek sorun kameralar aracılığı ile görüşseler de birbirlerini çok özlemeleriydi. Ailesi de aynı konuda baskı yapmaya başlayınca Alize, istifasını vermiş, evini boşaltmış ve bir hafta sonu yurda dönüş yapmıştı. Üstelik kimseye haber vermeden!
Alize yine arkadaşının avutucusu rolüne soyunmuştu. Aslı’nın babası kalp krizi geçirip aniden vefat ettiğinde, İngiltere’de çalışmaya başladığı, büyük şirketlere ekonomik danışmanlık hizmeti veren firmadan izin almış, on beş gün arkadaşının yanında kalmıştı. Kendi ailesi ile bile Aslı’nın evinde görüşmüştü. Ayrılmaz ikili olarak bilinen iki arkadaşın bu halleri Alize’nin ailesine çok normal görünüyordu. Sonra ise her gün ve gece yine web cam ile arkadaşına ulaşmıştı.
Babasının ölümünün üstünden bir yıla yakın zaman geçtiğinde Ercan teklifini yenilemiş, Aslı da yeniden kabul etmişti. Elbette tüm bunları uzaktan da olsa takip eden Alize, Ercan'ın aşkından da Aslı'nın sevgisinden de şüphe etmediği için geride kalan zamanın bu âşıkları daha da yakınlaştırdığını biliyordu.
Aslı, büyük bir yayın kuruluşunda gazetecilik yapıyordu. Ve artık anne olmak istiyordu. Ercan'ın da aynı fikirde olmaması düşünülemezdi. Uzakları yakın eden arkadaşlıkları eski yakınlığında devam ediyordu. Tek sorun kameralar aracılığı ile görüşseler de birbirlerini çok özlemeleriydi. Ailesi de aynı konuda baskı yapmaya başlayınca Alize, istifasını vermiş, evini boşaltmış ve bir hafta sonu yurda dönüş yapmıştı. Üstelik kimseye haber vermeden!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder