1 Şubat 2015 Pazar

Kalemimin Ucunda

Kalemimin Ucunda





'Hakkımda' kısmına yazacaktım, sonra bu da bir çeşit hikaye dedim. 

Bu da benim 'yazma' hikayem.




Kitap, hayatıma ilkokula başlamadan girdi. Kitaplığımız çok geniş değildi ama hepsi benim mirasım idi. Öyle denmişti. "Bunlara iyi bak, okumayı öğrendiğinde hepsini okuyacaksın!"

Hiç kitap sayfası kıvırmadan, ders kitaplarımın bile üstüne notlar almadan geçti ilkokul yıllarım. İlk üç seneyi, okumayı öğreten öğretmenimi ayrı bir köşeye koymam lazım. 

"Bu kitabı okuyup anlatan öğrencilerimi tiyatroya götüreceğim"

O kitabı okumak, anlatmak ve o tiyatro biletini alabilmek çok önemliydi. Kaç kez gittiğimi anımsamıyorum. 

Sonra orta okul yılları başladı. 
Şu zorunlu kompozisyon dersi ile bir şeyler yazmak hayatıma girdi. 

Verilen konuyu en az bir A4 sayfası ile anlatmalıydık, giriş gelişme sonuç kısımlarını mutlaka yazmalıydık, imla kurallarına dikkat etmeliydik. 

Ne kadar zordu, 'bir sayfada' bir şeyler anlatmak! 

İşte o zaman anladım ki ben konuştuğum kadar gevezeyim yazarken. 

Üstelik, düz yazıyla anlatmak güç geliyor, mini öyküler yazıyordum. Öğretmenimin tüm yazdıklarımı almasına hala kızsam da sanırım ilk okuyucum olarak onun da yeri bende ayrı olacak. 

Lise yıllarında kimseye okutma fırsatım olmayan birkaç öykü, hatta bir uzun hikaye daha yazdım. O defterim nereye kayboldu bilmiyorum. Taşınırken belki de eski diye atıldı...

Sonrası yok... Ta ki 2008 yılına kadar... 

O yıl bir internet sitesinde hikayeler yazıldığını fark ettim. Okuyucu olarak üye olduğum siteye sonra ilk ve düşüncelerime göre son hikayemi ekledim. Sonra bir tane daha yazdım... Galiba 22 koca yıl ara verdikten sonra bile insan yeniden yazabiliyor. 

Asla ağır ağdalı aşk hikayeleri yazmayı düşünmedim. Tarzım değil. 
Asla kendimi romantik biri olarak görmedim. Ara sıra hoş jestleri severim ama her an istemem.
Asla dram yazan, okuyan, izleyen biri olamadım. hayat zaten kötüyken niye hayallerimi de karartayım? 
Asla ezik bir kadın olmadım. Asla eğitimli, maddi gücü kendine yetebilecek, ayakları üzerinde durabilecekken başkalarına sığınıp ezilen insanlara acımadım. Tercihlerin nelere gebe olduğunu bilmek için biraz mantıklı olmak yeterli diye düşündüm.

İşte bu nedenle GÜÇLÜ kadınların hikayelerini yazdım. Normal hayatların biraz dışına da çıktım. Kadın kalemi belli olan maceralar yazdım. Bunu eşim diyor. Haklı da! Ben en çok kadınlar okusun, onlarda macerayı, polisiyeyi ve heyecanın bu boyutunu da tatsın istiyorum. 

Blog açmak için geç kalmış olsam da artık buralardayım. 

Umarım keyifli vakit geçirmenizi sağlayacak hikayeler okuduğunuzu düşünürsünüz. 

Sayfaya uğrayan herkese HOŞ GELDİNİZ diyorum.








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder