11 Eylül 2015 Cuma

DOĞRU ERKEK NASIL BULUNUR? 23. Bölüm

Salı sabahı işe giderken annesinin iyi olduğundan emindi. Açılmış, hatta kapıdan çıkan kızına “Hadi bakalım nasıl bakacaksın yüzüne?” demeyi de ihmal etmemişti.
“Gerçekten iyileşmişsin anne. Yine çaktın lafını.”
“Anneye çemkirilmez, hadi bakalım kolay gelsin.”
Asansörde annesinin dediği aklına geldi. Düne kadar hiç korkmadığı şeyi bugün nasıl yapacağını gerçekten bilmiyordu. Nasıl yüzüne bakacaktı? O artık Tayfun Bey değildi. O artık patronu değildi. Olur mu öyle şey? Patronuydu elbette ama aynı zamanda o artık sevdiği erkekti.
Yol boyunca kendini normal davranmak konusunda telkin etti. Bürodan içeri girerken sesinin tonunu ayarlayarak ortaya günaydın, dedi.
Arkadaşları da aynı şekilde yanıt verdikten sonra hepsi annesinin nasıl olduğunu sordu. İyileştiğini söyledikten sonra yerine oturdu. Oda kapısı açık olduğundan henüz gelmediğini bildiği Tayfun’un nasıl davranacağını çok merak ediyordu. Biraz da korkuyordu. Çok beklemedi. Tayfun kapıdan girdiğinde ilk önce Çağla’nın masasına bakmış sonra da tüm çalışanlara günaydın diyerek hızlı adımlarla odasına girmişti. Yüzü yine asıktı!

Çağla, kendisini görmekten memnun olmadığını düşündü. Başını ekrana eğmişti ama ekrandaki hiçbir şeyi görmüyordu. Uzun bir süre boş boş baktı ekrana. Onu gördüğünde hissettiği heyecanı atması için de bu süreye ihtiyacı vardı. Nasıl çalışacaktı? Nasıl normal davranacaktı?
İşten ayrılmayı ciddi olarak düşünmeliydi. Bir saat kadar sonra kendini toparlayıp üstünde çalıştığı işe döndü. Öğlene kadar da aralıksız çalıştı. Öğlen grupla yemeğe gitti. Tayfun odasından hiç çıkmamıştı.
Tayfun ise masasının başında neler yapacağını düşünüyordu. Çağla’nın dünkü tavrından sonra onun derdinin ne olduğunu nasıl çözeceğini bilmiyordu. Güven sorunu olduğunu tahmin ediyordu. Soramayacağına göre onun açıklamasını bekleyecek ya da bir şey olmamış gibi davranacaktı. Bir gün önce gayet güzel konuşan kıza ne olmuştu da ters yanıtlar vermişti? Oysa o güzel gecenin üstüne yeni güzellikler inşa etmek istiyordu. Şimdi ise ne yapacağını kesinlikle kestiremiyordu. Son zamanlarda en çok yaptığı hareket saçlarının arasından sinirle geçen parmaklarıydı. Saç diplerini neredeyse yolacaktı parmakları ile. Bu kız canını sıkıyordu. Öğlen yemeğine çıkarken de çağırmamıştı. Gerçi Fatih kapıdan çıkarken davet etmişti. Çağla o sırada kapısının önünden geçiyordu ve başını çevirip bakmamıştı bile. “Siz gidin ben sonra yerim” diyerek yollamıştı onları.
Dışarıda güzel bir hava vardı. Çağla yemek yiyecekleri yere yürürken konuşulanların farkında bile değildi. Aklı Tayfun’daydı. Neden sanki gelmemişti onlarla? Odasından da hiç çıkmamıştı. Üstelik annesinin nasıl olduğunu da sormamıştı. Sorsa belki dünkü kabalığı için özür dilerdi. Tayfun da onu affederdi. İyi de küs müydü ki?
“Küs tabi”
“Kim küs?” Doğan sordu.
“Küs mü? Ha yok küs olan. Ben bir şeyler düşünüyordum.”
“Zaten sabahtan beri düşünüyorsun. İyi misin?”
“İyiyim sağ ol. Sanırım tatil yapmam lazım.”
“Evet yoruldun bu yıl. Ne zaman çıkacaksın?”
“Yakın bir tarih isteyeceğim. Kızlarla bir arada tatil yapacağız.”
“Nasıl kızlar bir arada? Elif de mi?”
 “Evet, bu yaz tatilinde de biz beş kız bir arada olacağız. Ay ne beşi dört. Jülide artık evli olacak.”
“Elif de gelemez.”
“Hadi oradan! Onsuz olmaz. Hem zaten yanında ben olacağım. Sen hiç merak etme.”
“Ciddi misin?”
“Elbette. Hem sen hangi sıfatla onunla tatil planlıyorsun?”
“AA sen ne kadar kötüsün. Ya hakikaten ben de gelsem ne olur?” Çağla, onun üzgün haline bakıp gülümsedi. Kıyamadı arkadaşlarına. Elif’in de mutlu olacağından emindi. “Benimle aynı tarihte izin verirlerse olur ama yanına çok yaklaşabileceğini sanma!” Yüzünde muzip bir ifade vardı.
“O konuda söz vermem.”
“Hiç olmazsa dürüstsün.”
Onların arasındaki konuşmayı duyamayan ama merak eden Fatih, “Siz neler konuşuyorsunuz?”
“Yaz tatilimizi ayarlıyoruz.” Doğan’ın tepeden bakan tavrı ile verdiği yanıt Fatih’in hemen yanıt vermesi ile amacına ulaşmıştı. “Ben de geliyorum.” Doğan gülerken Çağla yanıt verdi. “Olur tabii. Bir sen kusurdun. Süleyman Bey de diyordu, şu üçü aynı tarihte izin alsa da ben de yollasam tatile, diye. Sen geç kaldın. Olursa Doğan ile ben aynı zamanda tatile çıkıyoruz.”
“O zaman Berna sizinle gelemez.”
“Ben bu filmi az önce gördüydüm! Berna bizimle gelir. Sen gelemezsin.”
“Ama neden? Ben de sevgilimle tatil yapmak istiyorum.”
“Berna’nın on beş gün izni var. Bir haftayı bizimle bir haftayı eğer isterse seninle geçirir. Ona karışmam ama bizimle gelecek, sen de itiraz edemezsin.”
“Bu haksızlık.”
“Evet öyle. Dünyanın adaletli olduğunu kim söyledi?”
“Alacağın olsun Çağla.”
“Tamam. Anımsatayım o zaman senin düzeldiğini ona söyleyen ve seninle çıkması için ikna eden benim. Bunu sakın unutma. Sana onay vermeseydim aşkından ölse seninle çıkmazdı.”
“Offf şu kızların haklı olmasından nefret ediyorum.”
“Kızlardan etmiyorsun ama!”
“Çağla, hiç uğraşma. Berna’dan başkası artık benim için yok.”
“Eh bence aksini düşünme bile”
“Ne zaman izne çıkacaksınız?”
“Yirmi beş haziranda Jülide’nin düğünü var. Bir temmuz akşamı da izne çıkarsak, aynı gece yola çıkarız cumartesiyi kazanırız.”
“Benim yanımda plan yapmayın bari.” Fatih üzgündü.
“Tamam, yapmayız. Büroya dönünce bir konuşalım bakalım bize izin verecek mi patron?”
“Süleyman Bey verir.”
“Öyle.”
Yemekten sonra büroya döndüklerinde Süleyman Bey çıkmak üzereydi. İkisi de tatil tarihini ayarlamak için acele ediyordu. Çağla’nın asıl derdi karışık kafasını başka şeylerle meşgul etmekti. Doğan’ınki ise Elif ile birlikte tatil yapmaktı.
“Çocuklar Tayfun ile konuşun.” Çağla’nın en son isteyeceği şeydi. Tam boş ver diyecekken Tayfun’un sesini duydu. “Ne soracaksınız bana?” Kaçış yoktu. İkisi de içeri girdi.
“Tayfun bey, ikimiz de bir temmuz akşamı tatile çıkmak istiyoruz. Sakıncası var mı?”
 “Neden aynı tarihi istiyorsunuz?”
Çağla “Size ne” diyecekti ki zor tuttu kendini. “Ben ve arkadaşlarım birlikte tatil yapmak istiyoruz. Hepimiz o tarihi denk getirebiliyoruz. Doğan da kız arkadaşının yanında olmak istiyor. Sakıncası var mı?” Çağla ters konuştuğunu biliyordu. Çünkü onun sorguya çekmesi ve yüzüne dikkatle bakması sinirini bozmuştu. Neden deşiyordu?
Tayfun ‘Var elbette. Ne demek kız arkadaşının yanında olmak? Senin mi yanında olmak istiyor? Başkaları paravan mı? Hem benim olmadığım yerde senin ne işin var’ diyecekti dilini zor tuttu.
“İkinizin aynı anda izne çıkmasında sorun olabilir. İşleri inceleyeyim yanıt veririm.” Böylece az önceki tepkisini sözlü ifade etmiş oldu. Bu talebin ardında ne olduğunu öğrenecek sonra yanıt verecekti.
“Teşekkürler.” Çağla, Tayfun’un neden kendisine hiç bakmadığını ve bu kadar ters davrandığını anlayamıyordu. Acaba kendisinin duygularını anlamış ve bundan hoşlanmamış olabilir mi?

*****

Çağla masasına oturduktan sonra neler yapabileceğini yeniden düşünmeye başladı. Son yaptığı listenin birinci maddesini uygulamıştı, normal davranıyordu. İkinci sırada olan ilgisini anlamaktı. Bunun için neler yapması gerektiğini bilemiyordu. İnternette biraz gezse ve başkalarının tecrübelerinden yardım alsa iyi olmaz mıydı?
Hemen arama motoruna Erkek Nasıl Tavlanır? Diye yazdı. Karşısına çıkan ilk sayfaya girdi.
*** Erkekler kadınların gözlerinden hoşlanır. Doğal güzelliğinizi makyajla yok etmeyin. Az ama güzellikleri öne çıkarıcı makyajlar yapın.
Çağla ilk maddeyi okuduktan sonra hemen çekmecesindeki aynasını çıkartıp baktı. Evet, gözleri güzeldi. Siyah gibiydi. Kirpikleri de uzundu ve sürdüğü rimelle daha da belirginleşmişti. Üstünde far yoktu. Çok az allığından sürüp ton yapmıştı. Yani gözlerinde çok makyaj yoktu.
‘Tamam, bu maddeden yırttım.’
 ***Ter ve ağız kokusuna dikkat edin
‘Biraz zeka sorunum olsa şu cümleden, ter kokun, anlamı bile çıkartabilirim. Ne demek dikkat edin? Bu zaten insanın kendine saygısı. Elbette ter kokmayacağım. Bunları yazanlar kimlerle karşılaşıyor acaba?’
İki maddenin altındaki tek cümle “İşte erkeklerin aradığı kadın sizsiniz” diyordu. Çağla gülmeye başladı. Ne yani, az göz makyajı ve kokmayan ağız yetiyor mu? Başka şeye gerek yoksa tüm dünyadaki erkekleri tavlayabilirdi. Şansını deneyecekti. ‘Biraz sonra tavlamak istediğim yakışıklıların da listesini yapayım bari. Burada boşa dirsek çürütmeyeyim. Bu adamın beni görme ihtimali yüzde elli zaten.’
***Flört etmek sizin için çok kolay. Doğal olun yeter.
‘Ay bu siteyi nerden buldum? Ben zaten doğalım. Bilmem ki kadınca kaprisler, işveler, cilveler. Daha doğal olmam demek anamdan doğduğum gibi ortalıkta gezinmem demek. Manyak mı bunlar? Ay Çağla sen herkesi kendin gibi sanma. İnan doğal olmayanlar vardır ve bu liste onlar için yazılmıştır. Ya okumaktan vazgeç ya da sus.’

*** İlk adım erkekten gelmeli, onlar kovalanmak değil kovalamak ister.
‘Ya gelmezse? Ya kovalamazsa? O zaman ben ne yapacağım? Kardeşim ben bunu arıyorum sen bana bekle gelir diyorsun. Vaktim yokkkkkkkk’
Çağla, sinirlenmeden okumaya devam etmek için kendisini zorladı. Mutlaka işine yarayacak bir şeyler bulacaktı.
***ilgi gösterin. Her erkek ilgiden memnun olur.
‘Tamam gideyim nasıl olduğunu sorayım. O da bana “İyiyim” desin, sorum da,  yanıtı da bitsin. Başka ne yapabilirim ilgili olmak için? Ayrıca bu madde her erkekte aynı etkiyi yapar mı? Çok üstüne düşmek ters teperse?’
***Gülümseyin, erkekler gülümseyen kadınları daha çekici buluyor
 ‘Anladım ben bu maddeden kaybediyorum. Çünkü ben gülmüyor aksine kahkaha atıyorum. Demek ki gülüşümü değiştireceğim artık yüzüme seksi bir ifade yerleştirip gülümseyeceğim. Tamam bu yapılabilir.’
***Giyinmek erkekleri etkiler. İlla açık ya da kısa değil uzun ama yırtmaçlı da ilgi çeker
‘Annemi kandırsam da biraz dikiş dikse! Bana şöyle uçuşan, yanlarda yırtmaçları olan bir şeyler dikerse Tayfun’u kesin tavlarım. Anneme böyle söylersem oturur yine dikiş makinesinin başına. Akşam bunu söyleyeceğim! Tavlamaya yaramasa da modaya uygun şeyler giymiş olurum.’
Bulduğu ilk siteden edindiği bilgilerin kendisine çok da faydası olmamıştı. Araştırmaya devam ettiğinde erkeklerin itici bulduğu makyajın nasıl olduğunun yazılı olduğu bir liste buldu.
Erkekler Makyajda En Çok Neleri İtici Buluyor?
1.             Dişe bulaşan ruj.
2.            Yoğun allık.
3.            Kalın fondöten.
4.            Panda gibi boyanmış gözler.
5.            Topak olmuş maskara
6.            Parlak ruj.
7.            Çene çizgisinde oluşan fondöten hattı.
8.            Parlak mavi göz farı.
9.            Kalemle çizilmiş kaşlar.
10.         Amy Winehouse stili eyeliner kuyrukları.
‘ilk madde benim bile sinirime dokunuyor. Biz kızlar neden sık sık makyaj tazeliyoruz ki. İşte bunu kontrol etmek için. Yoğun allık sürmek sadece göz zevkini bozmaya yarıyor. Haklı erkekler. Ama bazen koyu far da gerekiyor. O kadar da değil yani! Topaklanan maskara… Maskarasını değiştirsin kardeşim. Neden topak olan maskara kullanıyor? Parlak ruj… hımmm çoğu zaman kullanmam ama bazen o da gerekiyor. Tamam işe sürmüyorum da gece bir yere giderken de sürmem diyemem. Tayfun’a sorarım sevmiyorsa sürmeyebilirim. Iyyy o fondöten ne kötü durur. Boynu başka renk, yüzü başka renk. Hatta televizyonda bile bu hatayı yapan makyözler var. Bu parlak mavi göz farı ile neyi kast ettiler acaba? Güzel bir mavi elbisenin üstüne uygun tonda bir farsa sürsün kardeşim. Bu listeyi yapan mavi farı sevmiyorsa bu sevenlerin suçu mu? Al işte bir madde daha. Kalemle çizilmiş kaşlar… Kaş mı ektirecekler yahu? Kaşı olmayan ne yapacak? Amy Winehouse stili eyeliner ha? Bunu kim beğenir? Neyse ben de beğenmedim… Zaten çoğu maddeyi de beğenmedim.’
Çağla maddeleri bitirdiğinde bunlarla erkek tavlamanın ne ilgisi olduğunu düşünüyordu. Tamam bu siteler mutlaka birilerine yarıyordur ama ilk iki siteden kendisine çok da fayda sağlayamamıştı. Yeni bir site daha açtı. Buradaki maddeleri okumaya başladı.

Erkekler de iltifat duymaktan hoşlanır . İşte bir erkeğin gönlünü fetheden iltifatlar!
 “Vaov!” : Ofisteki başarısını bu şekilde dile getirmeniz, patronu tüm iş arkadaşları önünde sırtına ‘Yürü be koçum’ demiş gibi bir etki bırakacaktır. Hatta belki ondan da daha iyi bir his olabilir çünkü erkek arkadaşınız bunu gece onu iyi bir sevişme beklediği şeklinde yorumlayabilir.
 ‘Tamam ben bunu yapayım ve Tayfun beni kesin kovsun. Yahu bunu kim yapar, kim yapabilir? Manyak mıyım ben?’

 “EVET, evet, evet!” : Erkekler için yatakta iyi olduklarını bilmek çok önemli bir gurur kaynağıdır. Büyük bir çoğunluk da kadınları memnun edip etmediğini bilmek ister. İşte bu yüzden, bu şekilde çığlık atmanız onun egosunu tavana çıkaracaktır.
 ‘Oha! Dur kardeşim adamı tavlamak için yönlendirin önce. Yatağa ne zaman daldınız?’
“Ha ha ha!” : Eğer fıkralar anlatıp komiklikler yapıyorsa, içten gelen bir kahkaha onu etkiler . Çünkü erkekler şaka dağarcıklarına çok önem verdikleri gibi kadınlar tarafından komik bulunmak da isterler Zaten araştırmalarda, erkeklerin şakalarına gülen kadınları daha çekici bulduklarını gösteriyor.
‘İşte bu kolay. Ben zaten gülerim güzel fıkraya. Ama anlatamazsa? Ay kimse kusura bakmasın kötü anlatılan fıkraya da gülemem.’
(Karın Kaslarına Dokunarak)”Harika!” : Tıpkı kadınlar gibi, erkekler de vücutlarının bazı yerlerinden hiç memnun olmayabiliyor. Sporda karın kaslarını çalıştırmak için harcadığı saatlerden sonra, herhangi bir değişikliği fark etmeniz onu çok mutlu edecektir.
‘Karın kaslarının harika olduğunu nasıl bileceğim? Elleyip bakacağım öyle mi? Tamam olur, gider şimdi açarım karnını bakarım kaslarına sonra da Vaovvvv , harikaaaaa, müthişşşşşş, derim o da bana hasta olur. Yahu, yapılacak şeyler söyleyin bana… bunlar ne böyle?’
“Mırrrr!” : Duş alıp çıktıktan sonra beline bir havlu sarmış veya jöleyle saçına farklı bir şekil vermiş olabilir. Onu gördüğünüzde ağzınızdan böyle bir ses çıkması, kendisini çok seksi hissettirir. Çünkü içinizdeki vahşi kediyi ortaya çıkardığını hisseder.
Çağla bunu okuduğunda nerede olduğunu unutmuş, az önce kendi kendine söylediği gibi kocaman bir kahkaha atmıştı. Herkes dönüp neler oluyor dediğinde, ne diyeceğini bilemedi.
“Kusura bakmayın arkadaşlar, sizlerle paylaşamayacağım.” Çağla gülmeye devam ediyordu. En sonunda sakinleştiğinde başka bir liste dikkatini çekti.
“İşte bu!”
Bir erkeğin neler hissettiğini nasıl anlarsınız?
Erkeklerin kadınlar hakkındaki düşünceleri hep karmakarışık gelir. Seviyor mu sevmiyor mu ilgileniyor mu ilgilenmiyor mu değer veriyor mu vermiyor mu gibi birçok soru kadınların beynini kemirir durur. Ama yapılan anket ve araştırmalar sonucunda standart erkek profilinin nasıl kadınlardan hoşlandığı sizin bu tereddütlerinize netlik kazandıracak.
Erkeklerin dikkatini çeken ilk nokta dış görünüştür. Gözlerin ve dudakların güzelliği vücut hatlarının orantılı ve düzgün olması dikkati size yönlendirecektir. Yüzünüzdeki doğal güzellik ve mimikleriniz erkeklerin tercihini etkileyecektir. Bakımlı ve kendinden emin bir duruş sergilemeniz gerekir.
Sizinle birlikte olduğu her andan keyif alması sizi de keyiflendirecektir. Kadınlar kendilerini güldüren erkeklerden hoşlandığı gibi erkeklerde kendilerini güldüren kadınlardan hoşlanır. İyi bir espri anlayışınızın olması onu size daha da bağlayacaktır. Onun yaptığı esprilere de gülmeniz kendini sizin yanınızda rahat hissetmesini sağlayacaktır.
Erkekler zekaya da güzellik kadar önem verir. Zeki kendine güvenen bir kadın her erkeğin hayalinde vardır. Sizde karşıdakine güvenmeli ve her şeyinizi paylaşmalısınız.
Erkelerin kötü günlerinde ise “ne neden niçin nasıl” sorularını kullanmadan onlara destek olmanız anladığınızı belli etmeniz onu size daha da bağlayacaktır.

 Ve tabiki son olarak AŞK… Aşk erkeğinde kadınında hayatında önemlidir ve bazı erkeklerin dikkat ettiği en önemli özellik ise ona ne kadar aşık olduğunuzdur. Hiçbir erkek zeki tutkulu kendine güvenen aşık ve güzel bir kadına hayır diyemez.
Çağla bu kez yazanlara olumsuz yorum yapamıyordu. Çünkü bunların çoğunu yapıyordu. Dış görünüşü dikkat çekecek bir güzellikteydi. Yani en azından çevresi öyle diyordu. Bir sürü de erkek arkadaşı olmuştu ve hepsi çok güzel olduğunu söylemişti. En azından yarısı doğru söylemiş olsa, bu da güzel olduğu anlamını taşır.
‘Tayfun normalde gülmez zaten. Ama yanımda kaç kez gülümsediğini fark ettim. Ayrıca son derece zeki ve üstü örtülü esprileri çok hızlı kavradığını bakışlarından anlıyorum. Demek ki ben de ona keyif veriyorum. Zekiyim. Dahi değilim elbette ama zekiyim. İşi çabuk kavrarım, istenileni yerine getiririm. Bulmaca çözebilir, bir almanak kadar olmasa da olayları akılda tutabilirim. Aptal değilim demek ki. Kötü günü oldu mu acaba? Olmadı. Anımsamıyorum. Aman olmasın! Onun üzülmesini istemem. Aşk maddesine zaten uyuyorum. O zaman bana hayır demeyecektir. İyi de kardeşim işte zurnanın zırt dediği yer… ya o tüm bu mükemmel özelliklerime rağmen bana aşık değilse?’
İşte yine en başa dönmüştü. Kendi açısından ne yapılması gerekiyorsa hepsini yapabilecek biriydi. O zaman gözünü karartacak ve duygularını belli edecekti…
Nihayet bir karar vermişti. Ne zaman uygulayacağı konusunda ise hiçbir fikri yoktu. 

***** 

Çağla, öğleden sonra ilk atağını yapacak ve tatili bahane ederek konuşmaya çalışacaktı. Belki kendisine olan ters tavrını da yok edebilirdi.
“Tamam canım, sen orada bekle ben gelir alırım seni. Güzel de bir yemek yeriz.”
Tüm kurduğu hayaller duyduğu bu cümle ile yerle bir olmuştu. Kapıya kadar gitmişken omuzları düşmüş şekilde masasına geri döndü. Artık tatil planı bile yapmak istemiyordu.
Tayfun odasından çıkarken Çağla’nın geri dönüp yerine yürüdüğünü gördü. Acaba neden gelmişti? Şimdi vakti yoktu. Büyük ihtimalle tatil için konuşacaktı. Yarın sorarım, diyerek hızlı adımlarla bürodan çıktı.
Çağla sinirle bakıyordu arkasından. Onun tüm hayalleri az önce yerle bir olmuştu ama yere atan adam hızlı hızlı gidip yeni kız arkadaşı ile buluşacaktı. Eh o zaman kendisinin de yapacağı şey unutmaktı. İyi ama bu kez çıktığı ve umursamadığı bir erkeği değil sevdiği erkeği unutmaktan bahsediyordu. Bu mümkün müydü? Belki zamanla ama şu an değil…
Ne yapacağını bilmez bir şekilde yerinde oturuyordu. Madem her şey için internette yazılar arıyordu. Bunun için de mutlaka vardı! Arama motoru bu kez de ayrılık ardından yapılması gerekenleri araştırıyordu.
1.             Kendinize pembe hileler yaratın
2.            Sosyalleşin
3.            Hafta sonunda başlayın yeni hayata
4.            Arkadaşlarınızla buluşun
5.            Telefonunu silin
6.            Hobiler edinin
7.            Daha iyisi karşınıza çıkacak, bekleyin
8.            Eskiyi unutmadan yenisini edinmeyin
9.            Eskisindeki hataları yenisinde yaşamayın
Maddeleri okuduğunda kendi ilişkisine hiç uygun olmadığını görüp sinirle başka sayfaya geçti. Eh tabii doğal olarak yazılanlar gerçekten yaşanmış ve bitmiş ilişkilerin ardından yapılması ve yapılmaması gerekenleri anlatıyordu. Çağla bu durumda kendisine uyanı elbette bulamazdı.
Uygulayabileceği maddelere baktı. Hafta sonunu iyi değerlendirmesi gerekiyordu. Şu an başka kimse yoktu hayatında ve Tayfun’dan başkasının olmasını istemiyordu.
O böyle istiyor diye hayatında başkası olan bir erkeği bekleyerek ömür mü tüketecekti? En iyisi tüm yazılanların aksine yeni birini bulmak ve onunla denemekti şansını!
Kızların mail adreslerine hemen bir mesaj yolladı. Daha önce tanıştığı ama kim olduğunu bir türlü anımsamadığı birini sormak için uğraşmaya başladı. Kendisine daha önce çıkma teklif eden ama o sırada başkası ile çıktığı için bir türlü sıra gelmeyen adamın ne adı vardı aklında ne de telefonu bir yerlerde yazılıydı.
En sonunda Yeşim anlamıştı kim olduğunu.  Sevgilisinin arkadaşlarından biriydi. Hafta sonu için en azından dörtlü bir plan yapacaklar böylece Çağla ile Furkan’ı bir araya getireceklerdi. Yeni planlar hazır olunca Çağla az önceki sinirini de unutmuştu.
‘Git bakalım yenisine Tayfun Bey. Ben de bulurum yeni bir tane. Hem zaten sen beni bunca zaman görmediysen ben seni hiç görmem.’
Çağla, aslında kimse ile buluşmak istemiyordu. Bunu anlaması için aradan on dakika geçmesi yetmişti. Onca dakika yazışıp kim olduğunu zor bela anlattığı erkek ile bir araya gelmeye niyeti yoktu. Yeşim’e yeniden mesaj atıp “İptal et o programı. Benim başka işim var.” diye yazsa da karşı taraftan “Çoktan ayarlandı. Çok sevindi. Üzemem şimdi adamı.” yazan bir yanıt aldı.
Yanıtı okuyan Çağla, içinden ‘O zaman onu da ben üzerim. Ben biliyorum zaten bu üzdüğüm adamların ahı beni bu hale getirdi. Ne olurdu karşıma çıkan ilk erkek ile evlenseydim? Şimdiye iki çocuk da doğurmuş olurdum. Dert tasa kalmazdı. Sevmişim sevmemişim ne fark edecek? Sevdiğim beni sevmiyor ki.’


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder