Salı sabahı işe giderken annesinin iyi
olduğundan emindi. Açılmış, hatta kapıdan çıkan kızına “Hadi bakalım nasıl
bakacaksın yüzüne?” demeyi de ihmal etmemişti.
“Gerçekten iyileşmişsin anne. Yine
çaktın lafını.”
“Anneye çemkirilmez, hadi bakalım kolay
gelsin.”
Asansörde annesinin dediği aklına
geldi. Düne kadar hiç korkmadığı şeyi bugün nasıl
yapacağını gerçekten bilmiyordu. Nasıl yüzüne bakacaktı? O artık Tayfun Bey
değildi. O artık patronu değildi. Olur mu öyle şey? Patronuydu elbette ama aynı
zamanda o artık sevdiği erkekti.
Yol boyunca kendini normal
davranmak konusunda telkin etti. Bürodan içeri girerken sesinin tonunu
ayarlayarak ortaya günaydın, dedi.
Arkadaşları da aynı şekilde
yanıt verdikten sonra hepsi annesinin nasıl olduğunu sordu. İyileştiğini
söyledikten sonra yerine oturdu. Oda kapısı açık olduğundan henüz gelmediğini
bildiği Tayfun’un nasıl davranacağını çok merak ediyordu. Biraz da korkuyordu.
Çok beklemedi. Tayfun kapıdan girdiğinde ilk önce Çağla’nın masasına bakmış
sonra da tüm çalışanlara günaydın diyerek hızlı adımlarla odasına girmişti.
Yüzü yine asıktı!
Çağla, kendisini görmekten
memnun olmadığını düşündü. Başını ekrana eğmişti ama ekrandaki hiçbir şeyi
görmüyordu. Uzun bir süre boş boş baktı ekrana. Onu gördüğünde hissettiği
heyecanı atması için de bu süreye ihtiyacı vardı. Nasıl çalışacaktı? Nasıl
normal davranacaktı?
İşten ayrılmayı ciddi
olarak düşünmeliydi. Bir saat kadar sonra kendini toparlayıp üstünde çalıştığı
işe döndü. Öğlene kadar da aralıksız çalıştı. Öğlen grupla yemeğe gitti. Tayfun
odasından hiç çıkmamıştı.
Tayfun ise masasının
başında neler yapacağını düşünüyordu. Çağla’nın dünkü tavrından sonra onun
derdinin ne olduğunu nasıl çözeceğini bilmiyordu. Güven sorunu olduğunu tahmin
ediyordu. Soramayacağına göre onun açıklamasını bekleyecek ya da bir şey
olmamış gibi davranacaktı. Bir gün önce gayet güzel konuşan kıza ne olmuştu da
ters yanıtlar vermişti? Oysa o güzel gecenin üstüne yeni güzellikler inşa etmek
istiyordu. Şimdi ise ne yapacağını kesinlikle kestiremiyordu. Son zamanlarda en
çok yaptığı hareket saçlarının arasından sinirle geçen parmaklarıydı. Saç
diplerini neredeyse yolacaktı parmakları ile. Bu kız canını sıkıyordu. Öğlen
yemeğine çıkarken de çağırmamıştı. Gerçi Fatih kapıdan çıkarken davet etmişti.
Çağla o sırada kapısının önünden geçiyordu ve başını çevirip bakmamıştı bile.
“Siz gidin ben sonra yerim” diyerek yollamıştı onları.
Dışarıda güzel bir hava
vardı. Çağla yemek yiyecekleri yere yürürken konuşulanların farkında bile
değildi. Aklı Tayfun’daydı. Neden sanki gelmemişti onlarla? Odasından da hiç
çıkmamıştı. Üstelik annesinin nasıl olduğunu da sormamıştı. Sorsa belki dünkü
kabalığı için özür dilerdi. Tayfun da onu affederdi. İyi de küs müydü ki?
“Küs tabi”
“Kim küs?” Doğan sordu.
“Küs mü? Ha yok küs olan.
Ben bir şeyler düşünüyordum.”
“Zaten sabahtan beri
düşünüyorsun. İyi misin?”
“İyiyim sağ ol. Sanırım
tatil yapmam lazım.”
“Evet yoruldun bu yıl. Ne
zaman çıkacaksın?”
“Yakın bir tarih
isteyeceğim. Kızlarla bir arada tatil yapacağız.”
“Nasıl kızlar bir arada?
Elif de mi?”
“Evet, bu yaz tatilinde de biz beş kız bir
arada olacağız. Ay ne beşi dört. Jülide artık evli olacak.”
“Elif de gelemez.”
“Hadi oradan! Onsuz olmaz.
Hem zaten yanında ben olacağım. Sen hiç merak etme.”
“Ciddi misin?”
“Elbette. Hem sen hangi
sıfatla onunla tatil planlıyorsun?”
“AA sen ne kadar kötüsün.
Ya hakikaten ben de gelsem ne olur?” Çağla, onun üzgün haline bakıp gülümsedi.
Kıyamadı arkadaşlarına. Elif’in de mutlu olacağından emindi. “Benimle aynı
tarihte izin verirlerse olur ama yanına çok yaklaşabileceğini sanma!” Yüzünde
muzip bir ifade vardı.
“O konuda söz vermem.”
“Hiç olmazsa dürüstsün.”
Onların arasındaki
konuşmayı duyamayan ama merak eden Fatih, “Siz neler konuşuyorsunuz?”
“Yaz tatilimizi
ayarlıyoruz.” Doğan’ın tepeden bakan tavrı ile verdiği yanıt Fatih’in hemen
yanıt vermesi ile amacına ulaşmıştı. “Ben de geliyorum.” Doğan gülerken Çağla
yanıt verdi. “Olur tabii. Bir sen kusurdun. Süleyman Bey de diyordu, şu üçü
aynı tarihte izin alsa da ben de yollasam tatile, diye. Sen geç kaldın. Olursa
Doğan ile ben aynı zamanda tatile çıkıyoruz.”
“O zaman Berna sizinle
gelemez.”
“Ben bu filmi az önce
gördüydüm! Berna bizimle gelir. Sen gelemezsin.”
“Ama neden? Ben de
sevgilimle tatil yapmak istiyorum.”
“Berna’nın on beş gün izni
var. Bir haftayı bizimle bir haftayı eğer isterse seninle geçirir. Ona karışmam
ama bizimle gelecek, sen de itiraz edemezsin.”
“Bu haksızlık.”
“Evet öyle. Dünyanın
adaletli olduğunu kim söyledi?”
“Alacağın olsun Çağla.”
“Tamam. Anımsatayım o zaman
senin düzeldiğini ona söyleyen ve seninle çıkması için ikna eden benim. Bunu
sakın unutma. Sana onay vermeseydim aşkından ölse seninle çıkmazdı.”
“Offf şu kızların haklı
olmasından nefret ediyorum.”
“Kızlardan etmiyorsun ama!”
“Çağla, hiç uğraşma.
Berna’dan başkası artık benim için yok.”
“Eh bence aksini düşünme
bile”
“Ne zaman izne
çıkacaksınız?”
“Yirmi beş haziranda
Jülide’nin düğünü var. Bir temmuz akşamı da izne çıkarsak, aynı gece yola
çıkarız cumartesiyi kazanırız.”
“Benim yanımda plan
yapmayın bari.” Fatih üzgündü.
“Tamam, yapmayız. Büroya
dönünce bir konuşalım bakalım bize izin verecek mi patron?”
“Süleyman Bey verir.”
“Öyle.”
Yemekten sonra büroya
döndüklerinde Süleyman Bey çıkmak üzereydi. İkisi de tatil tarihini ayarlamak
için acele ediyordu. Çağla’nın asıl derdi karışık kafasını başka şeylerle
meşgul etmekti. Doğan’ınki ise Elif ile birlikte tatil yapmaktı.
“Çocuklar Tayfun ile
konuşun.” Çağla’nın en son isteyeceği şeydi. Tam boş ver diyecekken Tayfun’un
sesini duydu. “Ne soracaksınız bana?” Kaçış yoktu. İkisi de içeri girdi.
“Tayfun bey, ikimiz de bir
temmuz akşamı tatile çıkmak istiyoruz. Sakıncası var mı?”
“Neden aynı tarihi istiyorsunuz?”
Çağla “Size ne” diyecekti
ki zor tuttu kendini. “Ben ve arkadaşlarım birlikte tatil yapmak istiyoruz.
Hepimiz o tarihi denk getirebiliyoruz. Doğan da kız arkadaşının yanında olmak
istiyor. Sakıncası var mı?” Çağla ters konuştuğunu biliyordu. Çünkü onun
sorguya çekmesi ve yüzüne dikkatle bakması sinirini bozmuştu. Neden deşiyordu?
Tayfun ‘Var elbette. Ne demek kız arkadaşının yanında olmak? Senin mi yanında
olmak istiyor? Başkaları paravan mı? Hem benim olmadığım yerde senin ne işin
var’ diyecekti dilini zor tuttu.
“İkinizin aynı anda izne
çıkmasında sorun olabilir. İşleri inceleyeyim yanıt veririm.” Böylece az önceki
tepkisini sözlü ifade etmiş oldu. Bu talebin ardında ne olduğunu öğrenecek
sonra yanıt verecekti.
“Teşekkürler.” Çağla,
Tayfun’un neden kendisine hiç bakmadığını ve bu kadar ters davrandığını
anlayamıyordu. Acaba kendisinin duygularını anlamış ve bundan hoşlanmamış
olabilir mi?
*****
Çağla masasına oturduktan
sonra neler yapabileceğini yeniden düşünmeye başladı. Son yaptığı listenin
birinci maddesini uygulamıştı, normal davranıyordu. İkinci sırada olan ilgisini
anlamaktı. Bunun için neler yapması gerektiğini bilemiyordu. İnternette biraz
gezse ve başkalarının tecrübelerinden yardım alsa iyi olmaz mıydı?
Hemen arama motoruna Erkek Nasıl Tavlanır? Diye yazdı.
Karşısına çıkan ilk sayfaya girdi.
*** Erkekler kadınların gözlerinden hoşlanır. Doğal güzelliğinizi
makyajla yok etmeyin. Az ama güzellikleri öne çıkarıcı makyajlar yapın.
Çağla ilk maddeyi okuduktan
sonra hemen çekmecesindeki aynasını çıkartıp baktı. Evet, gözleri güzeldi.
Siyah gibiydi. Kirpikleri de uzundu ve sürdüğü rimelle daha da
belirginleşmişti. Üstünde far yoktu. Çok az allığından sürüp ton yapmıştı. Yani
gözlerinde çok makyaj yoktu.
‘Tamam, bu maddeden yırttım.’
***Ter ve ağız kokusuna
dikkat edin
‘Biraz zeka sorunum olsa şu cümleden, ter kokun, anlamı bile çıkartabilirim.
Ne demek dikkat edin? Bu zaten insanın kendine saygısı. Elbette ter
kokmayacağım. Bunları yazanlar kimlerle karşılaşıyor acaba?’
İki maddenin altındaki tek
cümle “İşte erkeklerin aradığı kadın sizsiniz” diyordu. Çağla gülmeye başladı.
Ne yani, az göz makyajı ve kokmayan ağız yetiyor mu? Başka şeye gerek yoksa tüm
dünyadaki erkekleri tavlayabilirdi. Şansını deneyecekti. ‘Biraz sonra tavlamak istediğim yakışıklıların da listesini yapayım
bari. Burada boşa dirsek çürütmeyeyim. Bu adamın beni görme ihtimali yüzde elli
zaten.’
***Flört etmek sizin için çok kolay. Doğal olun yeter.
‘Ay bu siteyi nerden buldum? Ben zaten doğalım. Bilmem ki kadınca
kaprisler, işveler, cilveler. Daha doğal olmam demek anamdan doğduğum gibi
ortalıkta gezinmem demek. Manyak mı bunlar? Ay Çağla sen herkesi kendin gibi
sanma. İnan doğal olmayanlar vardır ve bu liste onlar için yazılmıştır. Ya
okumaktan vazgeç ya da sus.’
*** İlk adım erkekten gelmeli, onlar kovalanmak değil kovalamak
ister.
‘Ya gelmezse? Ya kovalamazsa? O zaman ben ne yapacağım? Kardeşim
ben bunu arıyorum sen bana bekle gelir diyorsun. Vaktim yokkkkkkkk’
Çağla, sinirlenmeden
okumaya devam etmek için kendisini zorladı. Mutlaka işine yarayacak bir şeyler
bulacaktı.
***ilgi gösterin. Her erkek ilgiden memnun olur.
‘Tamam gideyim nasıl olduğunu sorayım. O da bana “İyiyim” desin,
sorum da, yanıtı da bitsin. Başka ne
yapabilirim ilgili olmak için? Ayrıca bu madde her erkekte aynı etkiyi yapar
mı? Çok üstüne düşmek ters teperse?’
***Gülümseyin, erkekler gülümseyen kadınları daha çekici buluyor
‘Anladım ben bu maddeden
kaybediyorum. Çünkü ben gülmüyor aksine kahkaha atıyorum. Demek ki gülüşümü
değiştireceğim artık yüzüme seksi bir ifade yerleştirip gülümseyeceğim. Tamam
bu yapılabilir.’
***Giyinmek erkekleri etkiler. İlla açık ya da kısa değil uzun ama
yırtmaçlı da ilgi çeker
‘Annemi kandırsam da biraz dikiş dikse! Bana şöyle uçuşan,
yanlarda yırtmaçları olan bir şeyler dikerse Tayfun’u kesin tavlarım. Anneme
böyle söylersem oturur yine dikiş makinesinin başına. Akşam bunu söyleyeceğim!
Tavlamaya yaramasa da modaya uygun şeyler giymiş olurum.’
Bulduğu ilk siteden
edindiği bilgilerin kendisine çok da faydası olmamıştı. Araştırmaya devam
ettiğinde erkeklerin itici bulduğu makyajın nasıl olduğunun yazılı olduğu bir liste
buldu.
Erkekler Makyajda En Çok Neleri İtici Buluyor?
1.
Dişe bulaşan ruj.
2.
Yoğun allık.
3.
Kalın fondöten.
4.
Panda gibi boyanmış gözler.
5.
Topak olmuş maskara
6.
Parlak ruj.
7.
Çene çizgisinde oluşan
fondöten hattı.
8.
Parlak mavi göz farı.
9.
Kalemle çizilmiş kaşlar.
10.
Amy Winehouse stili
eyeliner kuyrukları.
‘ilk madde benim bile
sinirime dokunuyor. Biz kızlar neden sık sık makyaj tazeliyoruz ki. İşte bunu
kontrol etmek için. Yoğun allık sürmek sadece göz zevkini bozmaya yarıyor.
Haklı erkekler. Ama bazen koyu far da gerekiyor. O kadar da değil yani!
Topaklanan maskara… Maskarasını değiştirsin kardeşim. Neden topak olan maskara
kullanıyor? Parlak ruj… hımmm çoğu zaman kullanmam ama bazen o da gerekiyor.
Tamam işe sürmüyorum da gece bir yere giderken de sürmem diyemem. Tayfun’a
sorarım sevmiyorsa sürmeyebilirim. Iyyy o fondöten ne kötü durur. Boynu başka
renk, yüzü başka renk. Hatta televizyonda bile bu hatayı yapan makyözler var.
Bu parlak mavi göz farı ile neyi kast ettiler acaba? Güzel bir mavi elbisenin
üstüne uygun tonda bir farsa sürsün kardeşim. Bu listeyi yapan mavi farı
sevmiyorsa bu sevenlerin suçu mu? Al işte bir madde daha. Kalemle çizilmiş
kaşlar… Kaş mı ektirecekler yahu? Kaşı olmayan ne yapacak? Amy Winehouse stili
eyeliner ha? Bunu kim beğenir? Neyse ben de beğenmedim… Zaten çoğu maddeyi de
beğenmedim.’
Çağla maddeleri
bitirdiğinde bunlarla erkek tavlamanın ne ilgisi olduğunu düşünüyordu. Tamam bu
siteler mutlaka birilerine yarıyordur ama ilk iki siteden kendisine çok da
fayda sağlayamamıştı. Yeni bir site daha açtı. Buradaki maddeleri okumaya
başladı.
Erkekler de iltifat duymaktan hoşlanır . İşte bir erkeğin gönlünü
fetheden iltifatlar!
“Vaov!” : Ofisteki başarısını bu
şekilde dile getirmeniz, patronu tüm iş arkadaşları önünde sırtına ‘Yürü be
koçum’ demiş gibi bir etki bırakacaktır. Hatta belki ondan da daha iyi bir his
olabilir çünkü erkek arkadaşınız bunu gece onu iyi bir sevişme beklediği
şeklinde yorumlayabilir.
‘Tamam ben bunu yapayım ve Tayfun beni kesin
kovsun. Yahu bunu kim yapar, kim yapabilir? Manyak mıyım ben?’
“EVET, evet, evet!” : Erkekler için yatakta iyi olduklarını bilmek çok önemli bir gurur
kaynağıdır. Büyük bir çoğunluk da kadınları memnun edip etmediğini bilmek
ister. İşte bu yüzden, bu şekilde çığlık atmanız onun egosunu tavana çıkaracaktır.
‘Oha! Dur kardeşim adamı
tavlamak için yönlendirin önce. Yatağa ne zaman daldınız?’
“Ha ha ha!” : Eğer fıkralar anlatıp komiklikler yapıyorsa, içten gelen bir
kahkaha onu etkiler . Çünkü erkekler şaka dağarcıklarına çok önem verdikleri
gibi kadınlar tarafından komik bulunmak da isterler Zaten araştırmalarda,
erkeklerin şakalarına gülen kadınları daha çekici bulduklarını gösteriyor.
‘İşte bu kolay. Ben zaten gülerim güzel fıkraya. Ama anlatamazsa?
Ay kimse kusura bakmasın kötü anlatılan fıkraya da gülemem.’
(Karın Kaslarına
Dokunarak)”Harika!”
: Tıpkı kadınlar gibi, erkekler de vücutlarının bazı yerlerinden hiç
memnun olmayabiliyor. Sporda karın kaslarını çalıştırmak için harcadığı
saatlerden sonra, herhangi bir değişikliği fark etmeniz onu çok mutlu
edecektir.
‘Karın kaslarının harika olduğunu nasıl bileceğim? Elleyip
bakacağım öyle mi? Tamam olur, gider şimdi açarım karnını bakarım kaslarına
sonra da Vaovvvv , harikaaaaa, müthişşşşşş, derim o da bana hasta olur. Yahu,
yapılacak şeyler söyleyin bana… bunlar ne böyle?’
“Mırrrr!” : Duş alıp çıktıktan sonra
beline bir havlu sarmış veya jöleyle saçına farklı bir şekil vermiş olabilir.
Onu gördüğünüzde ağzınızdan böyle bir ses çıkması, kendisini çok seksi
hissettirir. Çünkü içinizdeki vahşi kediyi ortaya çıkardığını hisseder.
Çağla bunu okuduğunda
nerede olduğunu unutmuş, az önce kendi kendine söylediği gibi kocaman bir
kahkaha atmıştı. Herkes dönüp neler oluyor dediğinde, ne diyeceğini bilemedi.
“Kusura bakmayın
arkadaşlar, sizlerle paylaşamayacağım.” Çağla gülmeye devam ediyordu. En
sonunda sakinleştiğinde başka bir liste dikkatini çekti.
“İşte bu!”
Bir erkeğin neler hissettiğini nasıl anlarsınız?
Erkeklerin kadınlar
hakkındaki düşünceleri hep karmakarışık gelir. Seviyor mu sevmiyor mu
ilgileniyor mu ilgilenmiyor mu değer veriyor mu vermiyor mu gibi birçok soru
kadınların beynini kemirir durur. Ama yapılan anket ve araştırmalar sonucunda
standart erkek profilinin nasıl kadınlardan hoşlandığı sizin bu
tereddütlerinize netlik kazandıracak.
Erkeklerin dikkatini çeken ilk nokta dış görünüştür. Gözlerin ve dudakların güzelliği vücut hatlarının orantılı ve
düzgün olması dikkati size yönlendirecektir. Yüzünüzdeki doğal güzellik ve
mimikleriniz erkeklerin tercihini etkileyecektir. Bakımlı ve kendinden emin bir
duruş sergilemeniz gerekir.
Sizinle birlikte olduğu her andan keyif alması sizi de
keyiflendirecektir. Kadınlar kendilerini
güldüren erkeklerden hoşlandığı gibi erkeklerde kendilerini güldüren
kadınlardan hoşlanır. İyi bir espri anlayışınızın olması onu size daha da
bağlayacaktır. Onun yaptığı esprilere de gülmeniz kendini sizin yanınızda rahat
hissetmesini sağlayacaktır.
Erkekler zekaya da güzellik kadar önem verir. Zeki kendine güvenen bir kadın her erkeğin hayalinde vardır. Sizde
karşıdakine güvenmeli ve her şeyinizi paylaşmalısınız.
Erkelerin kötü günlerinde ise “ne neden niçin nasıl” sorularını
kullanmadan onlara destek olmanız anladığınızı belli etmeniz onu size daha da
bağlayacaktır.
Ve tabiki son olarak AŞK… Aşk
erkeğinde kadınında hayatında önemlidir ve bazı erkeklerin dikkat ettiği en
önemli özellik ise ona ne kadar aşık olduğunuzdur. Hiçbir erkek zeki tutkulu
kendine güvenen aşık ve güzel bir kadına hayır diyemez.
Çağla bu kez yazanlara
olumsuz yorum yapamıyordu. Çünkü bunların çoğunu yapıyordu. Dış görünüşü dikkat
çekecek bir güzellikteydi. Yani en azından çevresi öyle diyordu. Bir sürü de
erkek arkadaşı olmuştu ve hepsi çok güzel olduğunu söylemişti. En azından
yarısı doğru söylemiş olsa, bu da güzel olduğu anlamını taşır.
‘Tayfun normalde gülmez zaten. Ama yanımda kaç kez gülümsediğini
fark ettim. Ayrıca son derece zeki ve üstü örtülü esprileri çok hızlı
kavradığını bakışlarından anlıyorum. Demek ki ben de ona keyif veriyorum.
Zekiyim. Dahi değilim elbette ama zekiyim. İşi çabuk kavrarım, istenileni
yerine getiririm. Bulmaca çözebilir, bir almanak kadar olmasa da olayları
akılda tutabilirim. Aptal değilim demek ki. Kötü günü oldu mu acaba? Olmadı.
Anımsamıyorum. Aman olmasın! Onun üzülmesini istemem. Aşk maddesine zaten uyuyorum. O zaman
bana hayır demeyecektir. İyi de kardeşim işte zurnanın zırt dediği yer… ya o
tüm bu mükemmel özelliklerime rağmen bana aşık değilse?’
İşte yine en başa dönmüştü.
Kendi açısından ne yapılması gerekiyorsa hepsini yapabilecek biriydi. O zaman
gözünü karartacak ve duygularını belli edecekti…
Nihayet bir karar vermişti.
Ne zaman uygulayacağı konusunda ise hiçbir fikri yoktu.
*****
Çağla, öğleden sonra ilk
atağını yapacak ve tatili bahane ederek konuşmaya çalışacaktı. Belki kendisine
olan ters tavrını da yok edebilirdi.
“Tamam canım, sen orada
bekle ben gelir alırım seni. Güzel de bir yemek yeriz.”
Tüm kurduğu hayaller
duyduğu bu cümle ile yerle bir olmuştu. Kapıya kadar gitmişken omuzları düşmüş
şekilde masasına geri döndü. Artık tatil planı bile yapmak istemiyordu.
Tayfun odasından çıkarken
Çağla’nın geri dönüp yerine yürüdüğünü gördü. Acaba neden gelmişti? Şimdi vakti
yoktu. Büyük ihtimalle tatil için konuşacaktı. Yarın sorarım, diyerek hızlı
adımlarla bürodan çıktı.
Çağla sinirle bakıyordu
arkasından. Onun tüm hayalleri az önce yerle bir olmuştu ama yere atan adam
hızlı hızlı gidip yeni kız arkadaşı ile buluşacaktı. Eh o zaman kendisinin de
yapacağı şey unutmaktı. İyi ama bu kez çıktığı ve umursamadığı bir erkeği değil
sevdiği erkeği unutmaktan bahsediyordu. Bu mümkün müydü? Belki zamanla ama şu
an değil…
Ne yapacağını bilmez bir
şekilde yerinde oturuyordu. Madem her şey için internette yazılar arıyordu.
Bunun için de mutlaka vardı! Arama motoru bu kez de ayrılık ardından yapılması gerekenleri araştırıyordu.
1.
Kendinize pembe hileler
yaratın
2.
Sosyalleşin
3.
Hafta sonunda başlayın yeni
hayata
4.
Arkadaşlarınızla buluşun
5.
Telefonunu silin
6.
Hobiler edinin
7.
Daha iyisi karşınıza
çıkacak, bekleyin
8.
Eskiyi unutmadan yenisini
edinmeyin
9.
Eskisindeki hataları
yenisinde yaşamayın
Maddeleri okuduğunda kendi
ilişkisine hiç uygun olmadığını görüp sinirle başka sayfaya geçti. Eh tabii
doğal olarak yazılanlar gerçekten yaşanmış ve bitmiş ilişkilerin ardından yapılması
ve yapılmaması gerekenleri anlatıyordu. Çağla bu durumda kendisine uyanı
elbette bulamazdı.
Uygulayabileceği maddelere
baktı. Hafta sonunu iyi değerlendirmesi gerekiyordu. Şu an başka kimse yoktu
hayatında ve Tayfun’dan başkasının olmasını istemiyordu.
O böyle istiyor diye
hayatında başkası olan bir erkeği bekleyerek ömür mü tüketecekti? En iyisi tüm
yazılanların aksine yeni birini bulmak ve onunla denemekti şansını!
Kızların mail adreslerine
hemen bir mesaj yolladı. Daha önce tanıştığı ama kim olduğunu bir türlü
anımsamadığı birini sormak için uğraşmaya başladı. Kendisine daha önce çıkma
teklif eden ama o sırada başkası ile çıktığı için bir türlü sıra gelmeyen
adamın ne adı vardı aklında ne de telefonu bir yerlerde yazılıydı.
En sonunda Yeşim anlamıştı
kim olduğunu. Sevgilisinin
arkadaşlarından biriydi. Hafta sonu için en azından dörtlü bir plan yapacaklar
böylece Çağla ile Furkan’ı bir araya getireceklerdi. Yeni planlar hazır olunca
Çağla az önceki sinirini de unutmuştu.
‘Git bakalım yenisine Tayfun Bey. Ben de bulurum yeni bir tane.
Hem zaten sen beni bunca zaman görmediysen ben seni hiç görmem.’
Çağla, aslında kimse ile
buluşmak istemiyordu. Bunu anlaması için aradan on dakika geçmesi yetmişti.
Onca dakika yazışıp kim olduğunu zor bela anlattığı erkek ile bir araya gelmeye
niyeti yoktu. Yeşim’e yeniden mesaj atıp “İptal et o programı. Benim başka işim
var.” diye yazsa da karşı taraftan “Çoktan ayarlandı. Çok sevindi. Üzemem şimdi
adamı.” yazan bir yanıt aldı.
Yanıtı okuyan Çağla,
içinden ‘O zaman onu da ben üzerim.
Ben biliyorum zaten bu üzdüğüm adamların ahı beni bu hale getirdi. Ne olurdu
karşıma çıkan ilk erkek ile evlenseydim? Şimdiye iki çocuk da doğurmuş olurdum.
Dert tasa kalmazdı. Sevmişim sevmemişim ne fark edecek? Sevdiğim beni sevmiyor
ki.’
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder