Uzun
boylu, uzun sarı saçları olan genç kadın, her şafak vaktindeki gibi ısınma
hareketleri yapmaya başlamıştı.
Onu
uzaktan sadece bir karaltı olarak görüyordu ama nasıl gözüktüğünü iyi
biliyordu.
Birkaç
gündür onu izlemek için kendisi de erkenden geliyordu. Gecenin ayazı yaz günü
bile üşütüyordu. Hele ki sabahın beşinde uzun kollu giysilerle sokağa çıkmak
gerekiyordu. Tüm bitki örtüsünün üstünde dün geceden kalma su zerrecikleri
güneşin ilk ışıkları altında parlıyordu. Her ne kadar güneş doğacağını haber
verse de ormanın içi hala karanlık sayılırdı.
Etrafına
dikkatli gözler ile baktı. Tek başlarına olduklarını anlamanın rahatlığı ile
biraz daha yaklaştı. Tüm dikkatini genç kadının üstünde topladı... Çok güzel ve
çok emindi kendisinden…
Uzundu
bacakları! Yine o şortu giymişti. O kadar güzel bacağım olsa ben de şort
giyerim, diye düşündü. Uzun güzel ve biraz kaslı! Çok fazla kaslı kadınları
sevmezdi zaten. Kadınların erkek bacağı gibi bacağı olmasını istemezdi. Gerçi
ona neydi ki kadının güzelliğinden?
Sonra
da ne kadar korkusuz, diye geçirdi aklından. Çekiciydi, bilmiyor muydu? İri
yapılıydı ama yuvarlak hatları vardı. Uzun boyuna uygun elleri ve ayakları ile
sakil durmuyordu. Hareketleri, spor yapmaya alışkın olduğunu belli ediyordu.
Kendisine
belirlediği kulvarı tamamlaması için daha kırk dakika koşması gerekiyordu.
Sonra her sabah yaptığı gibi arabasına dönecek, fütursuzca soyunacak ve
kıyafetini değiştirecekti. Bu rahatlığı koştuğu saatten kaynaklanıyordu. O
saatte kendisinden başka sadece börtü böcek kalkmış oluyordu. Cebindeki biber
gazı da tedbiriydi, biliyordu. Giyinirken cebine koyduğunu görmüştü. Sabaha
karşı koşacak kadar çılgındı ama aptal değildi.
O
aptal değildi ama kendisi de edindiği görevi tamamlamalıydı. Biber gazının
kendisine zarar vermesini nasıl engelleyeceğini biliyordu. Önce yavaş yavaş
arkasında koşmaya başladı. Kendi kılığının kadınsılığı, görevi olan kişinin
kılığının erkeksiliğini bastıracak kadar belirgindi. Pembe spor ayakkabıları,
pembe eşofmanı ve başındaki pembeli beyazlı bandı ile pamuk şeker gibi
gözüküyordu. Onu korkutmayacağından emindi. Sırt çantasını kontrol etti. Her
şey tamamdı.
Bir
süre daha izledi... Zaten bir haftadır her sabah onu izliyordu...
Her
sabah dönüş yolunda kendisi ile karşılaşması ve yüzüne aşina olması için
zamanlamayı doğru ayarlıyordu. Ama bu kez onunla birlikte koşacaktı. Yetişmesi
gerektiğinin bilincinde ardından koşmaya başladı. Bu sabah ona yetişecekti.
Kısa süre sonra onun kendisini fark ettiğinin ve tedirgin olduğunun
belirtilerini vücut dilinden okudu. Artık yaklaşabilirdi. Çok heyecanlanmıştı.
Bu ilkti. Derin nefesler alarak sakinleşmeye çalıştı. Uzun sarı saçları belinin
üstünde salınıyordu. O saçlara bakarken yavaşça yaklaştı. Artık kendisinin
varlığının iyice farkına varmasını sağlamıştı. Yüzünü tanıyınca korkmayacaktı…
Selam
verecek kadar yaklaştı. Bir süre sonra yan yana koşuyorlar, birbirlerine
gülerek bir şeyler anlatıyorlardı. Güneş
daha fazla yükselmeden işi bitirmeliydi.
Zaman
azalmıştı!
Harika bir başlangıç okuru bol olsun🌺
YanıtlaSilteşekkürler :))
Sil